Üniversitemiz, düşünce dünyamızın önemli isimlerinden mütefekkir yazar Prof. Dr. Yusuf Kaplan’ı üniversite öğrencileriyle ve akademik camiayla buluşturduğu anlamlı bir konferansa ev sahipliği yaptı. Uluslararası Damla Gönüllüleri Gümüşhane Temsilciliği ile iş birliği şeklinde düzenlenen “Medeniyet İnşası: Zihin, Zemin ve Zaman” başlıklı etkinlik, Dr. Mustafa Çalık Kongre ve Kültür Merkezi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Program, Rektörümüz Prof. Dr. Oktay Yıldız, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Handan Çam ve Prof. Dr. Rıdvan Şahin, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdurrahman Altuntaş, akademisyenler, kamu kurum temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşların iştirakiyle büyük bir ilgiyle takip edildi.
Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Uluslararası Damla Gönüllüleri Gümüşhane Temsilcisi Muhammed Karlı’nın açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmasında gönüllülüğün insani dokunuşlarla inşa edilen toplumsal bir değer olduğunu vurgulayan Karlı, Damla Hareketi’nin 2013 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde başladığını, Gümüşhane’de ise 2018 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade etti. Bugüne kadar öğrencilerden esnafa, hastanelerden rehabilitasyon merkezlerine kadar toplumun her kesimine ulaşmayı başardıklarını dile getiren Can, bu anlamlı organizasyonda Yusuf Kaplan gibi bir düşünürle buluşmanın heyecanını yaşadıklarını belirtti.
Rektörümüz Prof. Dr. Oktay Yıldız da yaptığı konuşmada hem etkinliğin önemine hem de Gümüşhane’nin tarihsel ve düşünsel mirasına dikkat çekti. Rektör Yıldız, Yusuf Kaplan’ı gençlik yıllarından itibaren takip ettiğini ve kendisin sadece bir köşe yazarı olarak değil, derinlikli bir fikir adamı olarak gördüğünü vurguladı. Gümüşhane’nin sadece doğal kaynaklarıyla değil, yetiştirdiği ilim ve fikir insanlarıyla da bir medeniyet şehri olduğuna dikkat çeken Rektörümüz, Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi gibi alimlerin bu kadim coğrafyaya bıraktığı entelektüel mirasın hâlâ canlılığını koruduğunu ifade etti. Modern çağın krizlerinin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyolojik boyutlar taşıdığına değinen Yıldız, bu krizlere karşı sağlam bir medeniyet tasavvuruyla yanıt vermenin gerekliliğine işaret etti.
Yusuf Kaplan ise “Zihin, Zemin ve Zaman” başlığı altında yoğun bir düşünsel arka plana dayanan, katılımcıların büyük bir dikkatle takip ettiği etkileyici bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasına İslam medeniyetinin temel referanslarından ve Kur’an-ı Kerim’in insana yüklediği anlam ve sorumluluktan hareketle başlayan Kaplan, çağımızın en büyük sorunlarından birinin insanın kendi hakikatinden uzaklaştırılması olduğunu vurguladı. Gençlere hitaben sık sık “not alın, düşünün ve derinleşin!” çağrısında bulunan Kaplan, düşünce dünyasında inşa edilecek bir medeniyetin temelinde zihinsel berraklık ve köklü bir idrak bilincinin bulunması gerektiğini söyledi.
Kaplan, Gazze örneği üzerinden modern Batı uygarlığının insan hakları, özgürlük ve barış gibi kavramları araçsallaştırarak dünyayı büyük bir çöküşe sürüklediğini, İslam medeniyetinin ise tarihte hiçbir topluluğa zulmetmeden barışın ve birlikte yaşamanın imkanlarını tesis ettiğini ifade etti. Kudüs örneği üzerinden konuşmasını derinleştiren Kaplan, Müslümanların yönettiği dönemlerde Kudüs’ün tüm dinler için bir barış şehri olduğunu; ancak Batı hâkimiyeti altına girdiğinde bu özelliğini yitirdiğini hatırlattı. Konuşmasının devamında İslam dünyasının mevcut durumuna dair eleştirilerde bulunan Kaplan, 57 İslam ülkesinin sessizliğini sorgularken, gerçek kurtuluşun Gazze’nin değil, aslında Müslüman dünyasının kendi hakikatiyle yeniden buluşmasında yattığını dile getirdi.
Tarihsel perspektifleri, entelektüel analizleri ve medeniyet felsefesi temelinde şekillenen bu etkileyici sunumun ardından program, hediye takdimi ve teşekkür plaketi takdimi ile sona erdi. Yusuf Kaplan’a İlahiyat Fakültesi Dekanı Abdurrahman Altuntaş tarafından günün anlam ve önemini anlatan plaket takdim edildi.
Etkinlik, katılımcıların kendisiyle birebir temas kurarak kitaplarını imzalatma ve hatıra fotoğrafı çektirme imkânı buldukları bir buluşma ile son buldu.
Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Uluslararası Damla Gönüllüleri Gümüşhane Temsilcisi Muhammed Karlı’nın açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmasında gönüllülüğün insani dokunuşlarla inşa edilen toplumsal bir değer olduğunu vurgulayan Karlı, Damla Hareketi’nin 2013 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde başladığını, Gümüşhane’de ise 2018 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade etti. Bugüne kadar öğrencilerden esnafa, hastanelerden rehabilitasyon merkezlerine kadar toplumun her kesimine ulaşmayı başardıklarını dile getiren Can, bu anlamlı organizasyonda Yusuf Kaplan gibi bir düşünürle buluşmanın heyecanını yaşadıklarını belirtti.
Rektörümüz Prof. Dr. Oktay Yıldız da yaptığı konuşmada hem etkinliğin önemine hem de Gümüşhane’nin tarihsel ve düşünsel mirasına dikkat çekti. Rektör Yıldız, Yusuf Kaplan’ı gençlik yıllarından itibaren takip ettiğini ve kendisin sadece bir köşe yazarı olarak değil, derinlikli bir fikir adamı olarak gördüğünü vurguladı. Gümüşhane’nin sadece doğal kaynaklarıyla değil, yetiştirdiği ilim ve fikir insanlarıyla da bir medeniyet şehri olduğuna dikkat çeken Rektörümüz, Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi gibi alimlerin bu kadim coğrafyaya bıraktığı entelektüel mirasın hâlâ canlılığını koruduğunu ifade etti. Modern çağın krizlerinin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyolojik boyutlar taşıdığına değinen Yıldız, bu krizlere karşı sağlam bir medeniyet tasavvuruyla yanıt vermenin gerekliliğine işaret etti.
Yusuf Kaplan ise “Zihin, Zemin ve Zaman” başlığı altında yoğun bir düşünsel arka plana dayanan, katılımcıların büyük bir dikkatle takip ettiği etkileyici bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasına İslam medeniyetinin temel referanslarından ve Kur’an-ı Kerim’in insana yüklediği anlam ve sorumluluktan hareketle başlayan Kaplan, çağımızın en büyük sorunlarından birinin insanın kendi hakikatinden uzaklaştırılması olduğunu vurguladı. Gençlere hitaben sık sık “not alın, düşünün ve derinleşin!” çağrısında bulunan Kaplan, düşünce dünyasında inşa edilecek bir medeniyetin temelinde zihinsel berraklık ve köklü bir idrak bilincinin bulunması gerektiğini söyledi.
Kaplan, Gazze örneği üzerinden modern Batı uygarlığının insan hakları, özgürlük ve barış gibi kavramları araçsallaştırarak dünyayı büyük bir çöküşe sürüklediğini, İslam medeniyetinin ise tarihte hiçbir topluluğa zulmetmeden barışın ve birlikte yaşamanın imkanlarını tesis ettiğini ifade etti. Kudüs örneği üzerinden konuşmasını derinleştiren Kaplan, Müslümanların yönettiği dönemlerde Kudüs’ün tüm dinler için bir barış şehri olduğunu; ancak Batı hâkimiyeti altına girdiğinde bu özelliğini yitirdiğini hatırlattı. Konuşmasının devamında İslam dünyasının mevcut durumuna dair eleştirilerde bulunan Kaplan, 57 İslam ülkesinin sessizliğini sorgularken, gerçek kurtuluşun Gazze’nin değil, aslında Müslüman dünyasının kendi hakikatiyle yeniden buluşmasında yattığını dile getirdi.
Tarihsel perspektifleri, entelektüel analizleri ve medeniyet felsefesi temelinde şekillenen bu etkileyici sunumun ardından program, hediye takdimi ve teşekkür plaketi takdimi ile sona erdi. Yusuf Kaplan’a İlahiyat Fakültesi Dekanı Abdurrahman Altuntaş tarafından günün anlam ve önemini anlatan plaket takdim edildi.
Etkinlik, katılımcıların kendisiyle birebir temas kurarak kitaplarını imzalatma ve hatıra fotoğrafı çektirme imkânı buldukları bir buluşma ile son buldu.
- Gösterim 239
- Toplam 6